Değersiz Alacak Nedir? sorusunun cevabı kazaî bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklara değersiz alacak denir.
Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesinde “değersiz alacaklar” düzenlenmiştir. Bir alacağın tahsil kabiliyetini kaybederek değersiz hale gelebilmesi için kanun iki durumu kabul etmiştir.
- Alacak kazai bir hükme göre tahsil kabiliyetini kaybetmiş olmalıdır. Kazai
bir hükümden de anlaşılması gereken, alacak hakkında kanun yollarına başvurulmuş, icra takiplerinin yapılmış bu müracaat ve takipler sonunda, alacağın ödenemeyeceği yargıç kararı ile tespit edilmiş olmalıdır. - Bir alacağın değersiz sayılabilmesi için kanaat verici bir vesikaya bağlanması gerekir. Kanaat verici bir vesika teriminden ödemeyi imkânsız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacaklının verdiği her nevi ibra senetleri (borçtan kurtulma) borçlunun ölümü halinde mirasçıların mirası reddetmeleri, borçlunun gaybubetini (meydanda bulunmama, gözle görünmeme) bildirir belgeler kanaat verici belgelerdir. Borç ödemeden aciz vesikası ise içtihatlarla alacağın değersiz hale geldiğini belirten bir belge olarak kabul edilmemiş bulunmaktadır.
Alacaklar değersiz hale geldikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR hesabına geçirilerek yok edilirler. Değersiz bir alacağın yukarıda belirtilen esaslara göre zarar veya gider kaybedilmesi için alacak ticarî veya ziraî bir ilişkiden veya faaliyetten doğmuş olmalıdır.
Bununla birlikte bu alacaklar Değersiz hale geldiği yılda zarar veya gider olarak dikkate alınmalıdırlar. Daha sonraki yıllarda zarar veya gider olarak yazılması mümkün bulunmamaktadır.
Değersiz alacak haline gelerek gider yazılan alacakların sonradan herhangi bir şekilde tahsil edilmesi durumunda, tahsil edildikleri dönemde gelir yazılmaları gerekir. Değersiz hale geldiği için gider yazılan alacaklardan, alacağın değersiz hale geldiği yılda tahsil edilenlerin kayıtlarının düzeltme yoluyla düzeltilmesi, sonraki yıllarda tahsil edilenlerin de “Önceki Dönem Gelir ve Karları” hesabına kaydedilmeleri gerekir.