Teşvik ve Desteklere Genel Bakış : Ekonomi politikasının önemli yön verici unsurlarından biridir. Ayrıca özellikle ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği dönemlerde, şirketler ve kişiler için can suyu sağlamak ve kamu otoritesinin, sosyal sorumluluklarını yerine getirmesinde kullandığı araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Teşviklerle şirketlere ve özel teşebbüslere hangi desteklerin sağlandığı ve bu süreçlerin nasıl muhasebeleşmesi ve vergilendirilmesi gerektiği konularında değerlendirmeler yapmaya çalışacağız.
Kamusal ve özel kaynaklar, şirketlere ya da özel teşebbüslere, hibe ve teşvik yolu ile destekler sağlayabilmektedir.
Teşvik Sözlük anlamı olarak özendirme, isteklendirme anlamına gelmektedir.
Teşvik, ülkenin ekonomik büyümesi, kalkınması ve istihdamın artması gibi belirlenen hedeflere ulaşmak için yatırımcı ve girişimcilere yapılan yatırımlar olarak anlamlandırılabilir.
Teşvik Kavramının özel olarak da Türkiye Muhasebe Standartlarında TMS20 de tanımlandığını görüyoruz. TMS 20’ye göre Devlet teşviği “İşletmenin faaliyet konuları ile ilgili belirli koşulların geçmişte veya gelecekte yerine getirilmesi karşılığında işletmeye kaynak transferi şeklindeki devlet yardımlarıdır. Bazı hallerde devlet teşvikleri; destek, sübvansiyon veya prim olarak da adlandırılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Pratik anlamda kamusal ya da özel kaynaklar; sağladığı teşvikler ile belli vergileri almayarak, ya da işletmelere kaynak aktararak belirli ekonomik alanları destek kapsamına almaktadır.
Hibeler ise ; herhangi bir ürünü veya bedeli, bağışlamak yani geri alınmaksızın vermek anlamına gelmektedir. Yatırım yapmak isteyenlere, işini geliştirmek isteyenlere, projelere devletin geri almamak üzere verdiği ayni ve parasal ödemeleri hibe olarak tanımlayabiliriz.
Hibeleri de teşviklerde birlikte değerlendirip; bir kişiyi,şirketi, işi, projeyi desteklemek için sağlanan destekler olarak genelleyebiliriz.
Desteleri yapılarına göre özetle aşağıdaki gibi ayrıştırabiliriz.
Vergi Destekleri:Vergi indirimine gidilmesi veya verginin konusunda ya da mükellefiyetinde kapsam dışı bırakılması şeklinde yapılan teşvik uygulamaları. KDV İstisnası, kurumlar vergisi istisnası, gümrük vergisi istisnası, personel vergilerinin alınmaması gibi uygulamaları olabilmektedir.
Parasal Destekler: İşletmelere finansman desteği sağlayan maksadıyla karşılıklı ya da karşılıksız olarak sunulan teşviklerdir. Ör: Tubitak projesi geliştiren bir firmanın, proje maliyetlerinin belli bir kısmına hibe Destek verilmesi
Ayni Destekler: desteklenen bir yatırım ya da proje için yer tahsisi, altyapı desteği gibi destekler örnek gösterilebilir.
Finansman Destekleri: Yatırım ya da proje için dışkaynak kullanımı ihtiyacı durumunda faiz tutarı üzerinden sağlanan destekler.
İstihdam / Personel Destekleri: personellerin ücretleri üzerinden ödenmesi gereken vergiler üzerinde sağlanan istsinalar ile maliyetlerin azaltılması ya da iş için gerekli nitelikli elaman ücretlerinin bir kısmı ya da tamamının desteklenmesine yönelik destekler
Yukarıda belirttiğimiz teşvikler, teşvik kullanıcısının nakit akışlarını, sermayelerini güçlendirmekte ve bu teşviklerin doğru kullanılması, yatırımlara çarpan etkisi yaratarak destek miktarından daha büyük katkı sağlamaktadır.
Bununla birlikte, teşviği sunan kuruluşlar, teşviklerin yerinde, amacına uygun kullanıldığının ve doğru tutarlar ile Muhasebe kayıtlarına alındığını tespit etmek isterler. Bunun için denetim ve kontrol mekanizmalarının işletillmesini istemektedirler.
Teşvikleri kullananlar bu isterleri karşılayacak şekilde Muhasebe kayıt sistemi uygulamak ve teşvik ve hibeleri doğru tutarlar ile muhasebeleştirmek zorundadır.
Teşvikler içieriinde önemli bir yeri olan nakit desteklerin ve hibelerin muhasebeleştirilmesinde iki yöntem bulunmaktadır.
- Yöntem: Sermaye Yaklaşımı: ; İlgili destek (hibe) tutarı gelir tablosunda gelir olarak değil, bilançoda ki ozkaynaklar içinde fonlar hesabında muhasebeleşir. 5746 kanun yönetmeliği 33. Maddesi kapsamındaki İstisnai durumlar haricinde uygulanmaz.
- Yöntem: Gelir Yaklaşımı.: Destek tutarı ilgili dönemde gelir tablosuna “Diğer Gelir” olarak muhasebeleşir ve genel olarak vergi matrahına dahil edilir ve üzerinden kurumlar (gelir) vergisi ödenir.
Teşviklerin muhasebeleşmesinde vergi usul kanunu hükümlerine göre dönemsellik ve tahakkuk esası ilkeleri geçerlidir.
Tahakkuk esası ilkesi, gelir veya giderin tahsil edildikleri ve ödendikleri döneme bakılmaksızın miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olmasını ifade eder.
Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleştiği dönemde, kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Dönemsellik ilkesi ise, her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.
Bu esaslar dikkate alındığında diğer kanunlarda aksi bir düzenleme olmadığı durumlarda, teşviklerin muhasebeleşmesinde gelir esası dikkate alınmalıdır.
Dİğer Kanunlardaki aksi düzenlemeye örnek olarak: 5746 sayılı Araştirma, Geliştirme Ve Tasarim Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da belirtilen Nakit desteklerin izlenmesi gösterilebilir.
Burada belirtilen ifadeye göre: Ar-Ge ve yenilik veya tasarım faaliyetlerinde bulunanların, kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları hibe destekler, desteğin tabi olduğu mevzuat hükümlerine uygun olarak özel bir fonda izlenir.
Bu fonda yer alan tutarlar, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergiye tabi kazancın tespitinde gelir, Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarının tespitinde Ar-Ge, yenilik ve tasarım harcaması olarak dikkate alınmaz.
Genel olarak Muhasebe işleyişine aşağıdaki gibi örnek verilebilir.
Bir kamu kuruluşu tarafindan ( Kalkınma Ajansı) 100.000,00 TL’nin yararlanıcıya ait proje özel banka hesabına aktarıldığı durumda ilk kayıt aşağıdaki gibi yapılacaktır.
Hesap Adı | Borç | Alacak |
102 Bankalar Hesabı (Proje Özel Hesap) | 100.000,00 | |
602 Diğer Gelirler | 100.000,00 |
Projede çalışan personel ücret ödemesi.
Hesap Adı | Borç | Alacak |
720 Direkt İşçilik Giderleri Hesabı | 5.000,00 | |
335 Personele Borçlar Hesabı | 3.500,00 | |
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı | 500,00 | |
361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hesabı | 1.000,00 |
Destek tutarı üretim ile ilgili ise 720 / 730, Ar-ge ile ilgili ise 750 Gibi gider hesapları kullanılabilir.
Makine Ve Cihaz Alimi
İşletme projede kullanmak üzere KDV hariç 100.000,00 TL tutarındaki özel üretim makine alımı için
Hesap Adı | Borç | Alacak |
253 Tesis, Makine ve Cihaz | 100.000,00 | |
191 İndirilecek KDV | 18.000,00 | |
320 Satıcılar | 118.000,00 |
Muhasebe kayıtları izlenirken özellikle dikkat edilmesi gereken konu, kamu kaynaklı hibelere yönelik harcamaların, desteklenen projeler / yatırımlar ile ilgisinin kurulabiliyor olmasıdır.
Son olarak; Sermaye unsuru sayılmayan ve gelir olarak muhasebeleşmesi gereken nakit destekler, kurumlar vergisi açısından kazancın tespitinde dikkate alınması ve vergilendirilmesi gereken gelirlerdir.
Bu sebeple, desteklenen kapsamda sağlanan gelirler ve bu gelirlerin karşılığı olan gider unsurlarının ait olduğu dönemde gelir / gider olarak değerlendirilmeleri gerekir. Nakdin gelmesi ya da harcamanın gerçekleşmesine oluşabilecek dönemsel farklılıklar, Muhasebenin tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereği kayıtlara alınmalıdır.
Ekli tabloda firmaların faydalanabileceği güncel teşvikleri ve hibeleri ,sermaye ya da gelir unsuru olmalarına göre ayrı olarak görebilirsiniz.