yurtdisindan-alinan-hizmet-faturalarinda-kdv-ve-stopaj-durumu-v2
Yurt Dışı Faturalarının KDV ve Stopaj Vergileri Karşısındaki Durumu
Nisan 4, 2022
AR-GE İndirimine Konu Edilebilecek Giderler
Halka Açık Şirketlerde Vergisel Uygulamalar
Nisan 12, 2022

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 379 ila 389’ncu maddelerinde yapılan düzenlemelerle sermaye şirketlerinin kendi hisselerini geri alma ve elden çıkarma işlemleri mümkün hale gelmiştir. Eski TTK’ da bu maddeler düzenlenmemiş olup; üstelik şirketin kendi paylarını iktisap etmesi söz konusu olduğunda bu işlemin geçersiz sayılacağı eski TTK’ da hüküm altına alınmıştır. Ancak bugün itibariyle yasal zemine oturtulmuştur.

Şirketlerin hissesini iktisap etme nedenleri ve düzenlemenin amacı

Şirketin pay değerini korumak,

İstenmeyen ortaklardan kurtulmak,

Şirketin itibar değerinin korunması,

Hisse başına karı yükseltmek,

Finansal analizlerde kullanılan verilerin iyileştirilmesi,

olarak açıklayabiliriz.

En önemli sebebi ise; şirket hisselerinin değerlerinin düşük olduğunu düşünmeleridir. Bir hisse senedinin değeri önemli ölçüde düşükse şirket, hisselerinin bir kısmını düşük fiyattan geri alabilir ve sonra hisselerini yeniden ihraç edebilir. Böylece ek sermaye çıkarmadan öz kaynaklarını artırabilir.

Pay Geri Alımının Vergisel Yönden Değerlendirilmesi

Tam mükellef kurumların iktisap ettikleri kendi hisse senetlerinin/ortaklık paylarının elde tutulması, sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmesi ve satılması durumlarında belli koşullarda ortaklara kâr dağıtımı yapıldığı varsayılmış ve kâr dağıtımına bağlı tevkifat yapılması hükme bağlanmıştır. Söz konusu hükmün sebebi gerekçesinde, ” tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisselerini iktisap etmek suretiyle vergisiz bir şekilde kâr dağıtımı yapmalarının önüne geçilmekte ve şirket kârlarının dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın tevkif yoluyla alınacak vergiye ilişkin bir vergi güvenlik müessesesi ihdas edilmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir.

Bu hüküm ile tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını iktisap etmeleri kapsamında üç olası senaryoda kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılması öngörülmüş olup söz konusu durumların uygulama detayları şu şekildedir:

Payların sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmesi

Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisselerini sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri hâlinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar, sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil edildiği tarih itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılmakta ve bu tutar üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.


Payların elden çıkarılması

Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisselerini iktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları hâlinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar, elden çıkarma tarihi itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılmakta ve bu tutar üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.

 Payların 2 yıldan fazla süre elde tutulması

Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisselerini iktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları hâlinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar, iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı sayılmakta ve bu tutar üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.

Bu 3 kapsamda tevkif edilen vergiler herhangi bir vergiden mahsup edilemiyor.

Bu hükümle, sermaye şirketlerinin kendi hisselerini edinmeleri yoluyla yapacakları işlemlerde vergi kaybının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Sonuç olarak;

Şirketlerin kendi hisselerini geri alım işlemleri, fiilen dağıtılmasa dahi kâr payı dağıtımı olarak addedilmekte ve yeni bir vergi güvenlik müessesi olarak %10 stopaja tabi kılınmaktadır. Düzenleme ile şirketin kendi hissesini iktisap etmek yoluyla vergisiz şekilde kâr dağıtmalarının önüne geçmek, fon transferini önlemek ve şirketin ortaklarından yüksek fiyattan hisseleri alıp düşük fiyattan satarak öz sermayelerini zayıflatmalarının önüne geçilmek istendiğini anlaşılmaktadır.

Sermaye şirketlerinin paylarını geri satın almaları ve elde bulundurmaları yeni TTK ile kolaylaştırılmıştır. Bununla birlikte elde edilen payların kural olarak sermayenin %10’unu aşmaması ve bu oranı aşar şekilde yapılan pay iktisaplarının ise belli süre içerisinde elden çıkarılmaları gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun stopaj yükümlülüğünü düzenleyen 94. maddesine yapılan ilave ile şirketlerin sermaye azaltımı ile yok ettikleri geri alınan payları için nominal bedelin üstünde bedel ödenmesi veya iktisap edilen payların geri alım bedelinin altında bir bedel ile satılması veya iktisap tarihinden itibaren 2 tam yıl içerisinde satılmamaları/sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmemeleri halinde kâr dağıtımı yapıldığı gerekçesiyle stopaj yapılması söz konusu olmuştur.

    Nasıl Yardımcı Olabiliriz?