Gerçek usulden basit usule geçiş, vergi ödemeleri konusunda çeşitli avantajlara sahiptir. Diğer yandan, bu koşullarda faaliyet gösteren işletmelerin yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için basit usulde vergilendirme konusunda bilgi sahibi olmaları gerekir. Hazırladığımız bu içeriği okuyarak söz konusu vergilendirme prosedürleri ve uygulaması hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Basit Usulde Vergilendirme Nedir?
Basit usul vergilendirme, esas olarak küçük işletmeler için özel olarak tasarlanmış bir sistemdir. Bu sistem, başlangıçta bu işletmelerin vergi yükünü azaltmayı ve ödeme ile beyan süreçlerini basitleştirmeyi amaçlar. Ancak, 2021’den itibaren, Basit Usulde Kazançları Tespit Edilen Mükellef Grupları gelir vergisinden muaf tutulmuştur. Basit usul genellikle esnaf ve zanaatkârlar gibi küçük işletmeler için uygulanır.
Basit Usulde Başvuru Süreci
Basit usulde vergilendirme için gereken başvuru sürecinin adımları şunlardır;
Başvuru Koşulları
Basit usule geçiş yapmayı düşünen mükellefler, Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen genel şartlara uymakla yükümlüdür. Bu şartlara uyan işletmeler, geçiş için dilekçe verebilir. Diğer yandan, had koşulları da başvuruda önemli bir kriter olarak değerlendirilir. Arka arkaya iki hesap döneminde tespit edilen iş hacmi, kanun çerçevesinde belirtilen hadlerden düşük olmalıdır. Başvuru, işletmenin bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak yapılmalıdır. Geçiş talebi, her yılın Ocak ayından itibaren yapılabilir.
Geçiş Süreci
Gerçek usulden basit usulde vergilendirmeye geçiş, başvuruyu takip eden Ocak ayından itibaren gerçekleşir. Bu vergilendirme için söz konusu başvuru yılından geriye doğru iki yıllık bir süre hesaplanır. İş hacmi hadleri, bu süreye göre değerlendirilir ve kabul edilir.
Geçiş Koşulları
Yukarıda bahsedilen Gelir Vergisi Kanunu, basit usulde faaliyet gösteren veya göstermeyi düşünen bütün işletmeler için bağlayıcıdır. Başvurunun söz konusu kanuna uygun olması gerekir. Ayrıca işletmelerin faaliyetleri de bahsedilen kanunun 51’inci maddesinde belirtilen kısıtlamalara uymalıdır. Başlıca geçiş koşulları şunlardır:
1. Bizzat kendi işinde çalışmak veya bulunmak,
2. İşyerinin mülkiyetinin iş sahibine ait olması durumunda emsal kira bedeli veya kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamının büyükşehir belediye sınırları içinde 55.000 TL’yi, diğer yerlerde ise 34.000 TL’yi aşmaması,
3. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi’ne tabi olmamak.
Basit usule tabi olma özel şartları:
1. Satın alınan veya işlenerek satılan malların yıllık alım tutarının 690.000 TL’yi veya yıllık satış tutarının 1.100.000 TL’yi aşmaması,
2. 1. bendde belirtilen işlerle uğraşmayanların bir yıl içinde elde ettikleri brüt iş hasılatının 340.000 TL’yi aşmaması,
3. 1 ve 2. bendlerde belirtilen işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 690.000 TL’yi aşmaması.
Basit usulde kazancı tespit edilen mükelleflerin avantajları:
– Kazançları Gelir Vergisinden muafiyet sağlar.
– Vergi tevkifatı yapma zorunluluğu bulunmaz.
– Teslim ve hizmetler Katma Değer Vergisinden istisnadır.
Basit usulden yararlanamayacak olanlar:
1. Kollektif şirket ortakları ve komandit şirketlerin komandite ortakları,
2. İkrazat işleriyle uğraşanlar,
3. Sarraflar ve kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar,
4. İnşaat ve onarma işini taahhüt edenler ve bu mükelleflere karşı taahhütte bulunanlar,
5. Sigorta prodüktörleri,
6. İlan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere aracılık edenler,
7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar,
8. Tavassut işi yapanlar,
9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler,
10. Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahipleri veya işleticileri (sürücüsünden başka ondört ve daha az oturma yeri olan ve insan taşımacılığı yapmayan motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).
Esnaf ve zanaatkarların gelir sınırı düşüktür ve Basit usulde vergilendirme, büyük işletmelere karşı onları korur ve rekabet güçlerini artırır.
Belge Düzenlemesi
Gerçek usulden basit usule geçiş yapan mükelleflerin uymakla yükümlü olduğu kanun ve yönetmelikler değişir. Söz konusu mükelleflerin daha önce sahip oldukları belgeleri 283 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 3’üncü maddesinin 5’inci bendine uygun bir biçimde iptal etmeleri gerekir. Mükelleflerin ticari kazançlarının basit usule uygun olduğunun tespit edilmesi hâlinde geçiş süreci tamamlanır.
Basit Usulde Vergilendirme Başvurusu İçin Gereken Belgeler Nelerdir?
İşletmeyi basit usule geçirmek için teslim edilmesi gereken başlıca belgeler şunlardır;
- Fatura
- Perakende satış belgeleri
- Başvuru dilekçesi
- Mükellefiyet belgesi
- Gelir beyanı
- Ticari Sicil Gazetesi kaydı
- İşletme sicil kaydı
- Kimlik ve imza beyannamesi
- Vergi Kimlik Numarası
- İşletme adresini gösteren belge
- Muhasebe kayıtları
Basit Usulde Vergilendirme Beyannamesi Nasıl Doldurulur?
Basit usule geçiş beyannamesinde aşağıdaki gibi doldurulur:
- İlk satırda işletmenin adı ve vergi numarası yer almalıdır. Beyanname dönemi de (Örneğin 2023) bu satırda yer alır.
- İşletmenin beyanname döneminde elde ettiği ticari kazancın bu belgede yer alması gerekir. Söz konusu kazanç, TL cinsinden ve kuruş küsüratı eklenerek belirtilir.
- Geçmiş yıllardan devreden zararlar bu beyannamede “Mahsup Edilecek Geçmiş Yıl Zararları Toplamı” adıyla belirtilir. Söz konusu zararlar, daha önceki beyannamelerde belirtilen rakamlarla uyumlu olmalıdır.
- Şahsi sigorta primlerine beyannamede yer verilmelidir.
- İşletmenin faaliyetleri kapsamında eğitim ve sağlık harcamaları yapılmış olabilir. Bu harcamaların da basit usulde vergilendirme beyannamesinde yer alması gerekir.
- Şirketin beyanname döneminde sosyal yardımlar yapmış olması mümkündür. Bu tür bağışlar ve yardımlar, vergi indirimine konu olabilir. Eğitim, sağlık, kültür ve sosyal yardımlaşma gibi alanlarda yapılan bağışlar beyannamede belirtilmelidir.
- Şirketin yararlanma hakkına sahip olduğu çeşitli vergi indirimleri olaiblir. Bunların da “Diğer indirimler” kısmında belirtilmesi gerekir.
- Engellilik hâli, vergi indirimi getiren bir konudur. İşletme sahibi engelliyse veya çalışanlar arasında bu durumda kimseler varsa vergi indirimi talep edilebilir. Bu imkândan yararlanmak için söz konusu durum “engelli indirimi” başlığında belirtilmelidir.
- İşletmeler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/15 maddesine göre kazanç indiriminden yararlanabilir. Böyle bir yararlanma söz konusuysa beyannamede belirtilmelidir.
- Mahsup edilen indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamı bir arada yazılmalıdır.
- Yukarıdaki satırdan sonra “Mahsup Sonrası Kalan Tutar” belirtilmelidir.
Bu işlemleri tamamladıktan sonra, beyannamenizi imzalayarak ve gerektiğinde ek belgeleri ekleyerek vergi dairesine teslim edebilirsiniz. Diğer yandan, karmaşık beyannamede yapılan küçük bir hata bile geçiş sürecini zorlaştırabilir hatta engelleyebilir. Kalfa Asist hizmetimizden yararlanarak beyannamenin hızlı bir biçimde hazırlanmasını sağlayabilirsiniz.
Basit Usulde KDV Hesaplama İlkeleri
Katma Değer Vergisi’nin ödenmesi, beyan edilmesi ve mükellefiyetine ilişkin koşulları KDV Kanunu çerçevesinde belirlenir. Söz konusu kanunun 17’inci maddesi hangi işletmelerin bahsedilen vergiden muaf olduğunu anlatır. 17/4-a bendinde muafiyete sahip olan işletmeler şu şekilde belirtilir;
“Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, aynı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler…”
Yukarıda bahsedilen kanun maddesi uyarınca basit usulde vergilendirmeye tabii olan işletmeler KDV muafiyetine sahiptir. Bu işletmelerin herhangi bir koşulda KDV ödemeleri gerekmez. Ancak söz konusu muafiyetten yararlanmak için beyan konusunda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır;
Fatura Düzenlemesi
Fatura düzenlemesi, mükellefiyet için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Basit usule tabii olan şirketlerin faturalarında “KDV Dâhil” ifadesinin yer alması bu konuda soruna sebep olabilir. Söz konusu ifadenin faturada bulunması işletmeyi KDV ödemekle yükümlü kılar. Bu kısım boş bırakılsa bile müşteriye beyan edilen faturada bulunduğu için vergi ödeme yükümlülüğü doğar. Bu sebepten ötürü, bahsedilen işletmelerin fatura düzenlerken KDV konusuna dikkat etmeleri gerekir. Özellikle hazır olarak satılan fatura ve adisyon defterlerinde böyle bir bölüm bulunabilir. Fatura için kullanılan evraklara bu yüzden dikkat edilmelidir.
KDV Tevkifâtı
Bazı hizmetler, usulden bağımsız olarak KDV yükümlülüğü Örnek vermek gerekirse servis taşımacılığı hizmetinde bu verginin ödenmesi zorunludur. Ancak böyle bir durumda vergi ödemesi tevkifât yoluyla yapılabilir. KDV tevkifâtı, müşterinin vergi tutarını işletmeye değil doğrudan vergi dairesine ödemesiyle gerçekleşir. Şirket bu durumda vergiyi bizzat ödemekle yükümlü olmasa bile tevkifât beyanı yapma yükümlülüğüne sahiptir.