1. Giriş
Ticari işletmeler, müşteri ilişkilerini geliştirmek, iş bağlantılarını sürdürmek ve yeni iş olanakları yaratmak amacıyla çeşitli sosyal etkinlikler düzenlemektedir. Bu etkinliklerin başında iş yemekleri gelmektedir. Ancak söz konusu yemeklerde yapılan harcamaların, özellikle alkollü içki bedellerinin, vergi mevzuatı karşısındaki durumu uzun yıllardır tartışmalı bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada, alkollü içki harcamalarının gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden değerlendirilmesi yapılacak; konuya ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı özelgesi ışığında normatif ve uygulamaya yönelik bir analiz ortaya konulacaktır.

2. Kanuni Düzenlemeler
2.1. Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden
• GVK md. 40/1, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabileceğini düzenlemektedir.
• GVK md. 41 ile KVK md. 11, Kanunen Kabul Edilmeyen Giderleri (KKEG) sıralamaktadır. Bu hükümlerde iş yemeklerinde yer alan alkollü içki harcamaları doğrudan KKEG olarak belirtilmemiştir. Ancak yalnızca ilan ve reklam giderleri kapsamında yapılan alkollü içki harcamalarının indirimi yasaklanmıştır (GVK md. 41/7).
Dolayısıyla, iş yemeklerinde içilen alkollü içkinin KKEG sayılıp sayılmayacağı, giderin ticari faaliyetle olan illiyet bağının kurulabilmesine bağlıdır.
2.2. Katma Değer Vergisi Yönünden
• KDVK md. 29/1 uyarınca, faaliyetle ilgili mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen KDV indirilebilmektedir.
• Ancak KDVK md. 30/d, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağını hüküm altına almıştır.
Buna göre, alkollü içki harcamaları KKEG sayılırsa, bunlara isabet eden KDV de indirilemeyecektir.

3. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Özelgesi (10.11.2016, Sayı: 39044742-010.01-203284)
Söz konusu özelgede;
• Kurumlar Vergisi yönünden:
“Şirket müşterileriyle gidilen yemeklerdeki harcamaların; iş ile ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması, kişisel ihtiyaçlar kapsamında keyfi olarak yapılmaması şartıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği” ifade edilmiştir.
• KDV yönünden:
“İş yemeklerindeki harcamaların Kurumlar Vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilmesi şartıyla, yüklenilen KDV’nin de indirim konusu yapılabileceği” açıklanmıştır.
Özelgede dikkat çeken nokta, alkollü içki harcamaları bakımından herhangi bir ayrım yapılmamış olmasıdır. Dolayısıyla, özelge metninde yemek giderlerinin tümü, işle ilgili ve ölçülü olmak kaydıyla kabul edilmiştir.

4. Normatif ve Uygulama Açısından Değerlendirme
• Normatif açıdan: Mevzuatta iş yemeklerinde alkollü içki harcamalarının açıkça KKEG sayıldığına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
• İdari uygulama açısından: Vergi incelemelerinde ve bazı özelgelerde, alkollü içki harcamaları “işin gereğiyle illiyet bağı bulunmadığı” gerekçesiyle keyfi gider sayılmakta ve KKEG olarak değerlendirilmektedir.

5. Sonuç
İş yemeklerinde alkollü içki harcamalarının vergisel durumu, mevzuatta açık bir düzenleme olmaması nedeniyle tartışmalıdır. GVK, KVK ve İstanbul Vergi Dairesi’nin 10.11.2016 tarihli özelgesine göre, yemek faturalarındaki alkollü içki bedellerinin doğrudan KKEG sayıldığına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Harcamaların işin mahiyetiyle illiyet bağı kurulması ve ölçülü olması durumunda gider olarak kaydedilebileceği ve KDV’sinin indirim konusu yapılabileceği belirtilmektedir.

İlgili Özelge: https://gib.gov.tr/mevzuat/kanun/436/ozelge/22388

Gelirlerini Arttıran 200+ Mali Müşavire Katılın